|  ISSN: 2757-6558   |  e-ISSN: 2757-6558

Cilt 3 Sayı 2 (Aralık 2022)

Sayı Bilgileri

Issue Information 3(2)

ss. i - vi

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Küresel Enerji Kaynaklarının Görünümü ve Enerji Güvenliği Sorunu

Gülgün Selin ZOHRAP

ss. 91 - 118

Özet

İktisadî kalkınma ve büyüme süreçlerinde ülkelerin ihtiyaç duyduğu en temel girdilerinden biri olan enerji, tarih boyunca artan dünya nüfusuna paralel olarak önemini sürdürmektedir. Tarihsel süreçte özellikle enerji krizlerinin ciddi küresel sorunlara yol açması nedeniyle literatürde enerjide arz güvenliği sıklıkla tartışılan bir sorun olmuştur. Bu çalışmanın amacı küresel enerji kaynaklarının durumunu göstermek ve bazı temel göstergeler aracılığıyla ülkelerin enerjide arz güvenliğini ölçmektedir. Çalışmada Avrupa ve Asya Pasifik bölgesinin kesintisiz olarak enerji ticaretinde açık verdiği, Orta Doğu ve Afrika, Asya Pasifik bölgesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin ise kesintisiz enerji ticaretinde fazla verdiği saptanmıştır. Bu anlamda özellikle son yıllarda enerjide arz güvenliği sorununun dünyada belirli bölgelerde derinleştiği anlaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Enerji Ekonomisi, Küresel Enerji Kaynakları, Enerji Güvenliği Sorunu

Dijital Ekonomilerde BİT Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Katkısı: Teori ve OECD Ülkeleri İçin Kanıtlar

Ömer DEMİR

ss. 119 - 134

Özet

Bu çalışmanın amacı, tüm biriktirilebilir sermaye girdilerine göre sabit getirili ve her bir girdinin de azalan verimliliğe bağlı olduğu Cobb-Douglas tipi bir üretim fonksiyonu ile temsil edilen bir içsel büyüme modeli çerçevesinde dijital ekonomilerde BİT ve BİT dışı sermaye yatırımlarının ekonomik büyümeye katkısını incelemektir. Bu doğrultuda çalışma, 2000-2016 dönemi kapsamında 25 OECD ülkelerinden oluşan bir örneklem üzerinden, BİT ve BİT dışı sermaye yatırımı oranlarındaki değişmeler ile işçi başına GSYH büyüme oranı arasındaki doğrusal ve doğrusal olmayan ilişkiyi kısa ve uzun dönem dinamikleri bağlamında panel ARDL & NARDL yaklaşımıyla sınamaktadır. Analiz sonucunda elde edilen bulgulara göre, doğrusal olarak BİT sermaye yatırım oranı işçi başına GSYH büyüme oranını kısa dönemde pozitif yönde; uzun dönemde ise negatif yönde etkilemektedir. Bu bulguya ek olarak, BİT ve BİT dışı sermaye yatırım oranlarındaki pozitif ve negatif şokların uzun dönemde işçi başına GSYH büyüme oranına anlamlı katkılar yaptığı saptanmıştır. Bir bütün olarak bulgular, uzun dönemde BİT sermaye yatırım oranının işçi başına GSYH büyüme oranını hem doğrusal hem de doğrusal olmayan bir şekilde etkilediğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Ekonomik büyüme, BİT sermaye yatırımı, panel ARDL & NARDL yaklaşımı

Kamu Harcamaları ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Örneğinde Toda-Yamamoto Nedensellik Testi

Mustafa Okur

ss. 135 - 148

Özet

Bu çalışmada, 1980-2019 döneminde Türkiye ekonomisinde kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Çalışmada yapısal kırılmaların varlığından dolayı, ADF birim kök testine ilave olarak yapısal kırılmalı Lee Strazicich (2003) birim kök testi kullanılmış ve değişkenlerin durağanlıkları tespit edilmiştir. Ardından kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki nedenselliği tespit etmek için Toda-Yamamoto nedensellik testi kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre kamu harcamalarından ekonomik büyümeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur. Buna göre kamu harcamalarında meydana gelen artış, ekonomik büyümeyi pozitif yönde etkilemektedir.  Bununla birlikte kamu harcamaları ve ekonomik büyüme değişkenlerinde yapısal kırılmaların olduğu tespit edilmiştir. Yapısal kırılmaların Türkiye’nin ekonomik kriz dönemlerine denk geldiği ve söz konusu kırılma tarihlerinde kamu harcamalarında bir artışın meydana geldiği görülmüştür. Buradan hareketle, hem değişkenler arasında bir nedenselliğin olması hem de kriz dönemlerinde kamu harcamalarının artması, ilgili dönemde Türkiye ekonomisi için Keynesyen hipotezin geçerli olduğunu destekler nitelikteki sonuçlara ulaşılmıştır. Sonuç olarak elde edilen bulgular, kamu harcamalarının bir istikrar politikası aracı olarak kullanılabileceğine işaret etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Kamu harcamaları, ekonomik büyüme, Toda-Yamamoto nedensellik testi

The Effect of Foreign Direct Investment on Environmental Degradation: Evidence from Turkey

Emre Gökçeli

ss. 149 - 163

Özet

Within the major changes in climate during the past century, the scientific literature has been particularly concerned with the causes of environmental contamination. However, the relationship between foreign direct investment (FDI) inflows and environmental degradation has recently become a topic of debate in economics. The purpose of this study is to analyse the impact of FDI inflows on environmental deterioration in Turkey using the autoregressive distributed lag (ARDL) method both in the short and long runs during the period from 1990 to 2017. For this purpose, ecological footprint is used as a proxy for environmental degradation and as the dependent variable while FDI inflows are used as the independent variable. The results indicate that FDI inflows are associated with an increase in environmental degradation in the long run, lending support to the pollution haven hypothesis for Turkey. This research also includes policy implications and recommendations for further research in light of its findings.

Anahtar Kelimeler: Turkey, Pollution haven hypothesis, Pollution halo hypothesis, Ecological footprint, Autoregressive distributed lag (ARDL) approach

Bireysel Emeklilik Fon Tercihlerinin Davranışsal Finans Perspektifinden Değerlendirilmesi

İlknur Ülkü Armağan, İrfan Sektioğlu

ss. 164 - 179

Özet

Bireysel Emeklilik Sistemi ülkemizde sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olmakla birlikte, aynı zamanda finansal piyasalar için de bir fon kaynağı oluşturmaktadır. BES’te toplanan birikimler finansal piyasalara aktarılarak yeni yatırımlara dönüşmekte ve ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bu nedenle Bireysel Emeklilik Sistemi katılımcılarının sağladığı fon büyüklüğü ve sistemdeki fon tercihleri önem kazanmaktadır. Katılımcıların fon tercihlerinin ise geleneksel teorilerin varsaydığı gibi her zaman rasyonel şekilde faydalarını maksimize edecek şekilde olmadığı, belirsizlik ve risk altında karar verirken birçok faktörün etkisi altında kalarak, çoğu zaman sınırlı rasyonel olarak, beklenenden çok daha farklı olabildiği görülmektedir. Bu nedenle katılımcıların kararlarını etkileyen faktörlerin tespit edilmesi sistemin işleyişi ve karar vericiler açısından önem kazanmaktadır. Bu faktörleri nitel olarak, amaçlı örneklem yöntemi kullanarak analiz eden çalışmada da bireylerin aşırı güven, aşırı iyimserlik, muhafazakarlık-tutuculuk önyargısı ve bilgi eksikliği nedeniyle her zaman rasyonel davranarak sistemde bireysel emeklilik yatırım fonu tercihi yapmadıkları görülmektedir. Katılımcılar sınırlı rasyonel davranarak bireysel emeklilik yatırım fonu tercihlerini yapmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Davranışsal finans, bireysel emeklilik sistemi, fon tercihleri, nitel araştırma